Pandemi nedeniyle bir buçuk yıldan beri kapalı olan okullarımız bugün yeniden açıldı. Ülkemize öğrencilerimize ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını ve başarılar getirmesini diliyorum.
En büyük beklentimiz hayırla başlayan bu sürecin uğursuz salgın nedeniyle kesintiye uğramadan devam etmesidir. Bu hususta bakanlığa, idarecilere, öğretmenlere ve velilere daha doğrusu herkese çok büyük görevler düşmektedir. Bu nedenle pandemi ile ilgili gerekli tedbirlerin titizlikle alınması ve titizlikle uygulanması gerekir. Çünkü hem çocuklarımızın hayatı hem de onların eğitimi çok önemlidir. Bu iki önemli husus hiçbir şekilde ihmale gelmez.
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlığı için öğretmenlerin, velilerin ve tüm eğitim paydaşlarının mutlaka aşı yaptırması, maske, mesafe hijyen gibi tedbirlere eksiksiz uyması gerekir.
Bilindiği gibi pandemi döneminde uzaktan eğitim uygulamasına geçildi ise de bu uygulama yüz yüze eğitimin çok gerisinde kaldı. Uzaktan eğitim için tecrübeli uzman kadroların olmayışı, internet ve dijital alt yapının yetersizliği, ders programlarının, tv kanal sayısının ihtiyaca cevap verememesi, birçok öğrencinin internet, tv, bilgisayar, tablet ve bunun gibi gerekli eğitim materyallerine sahip olmaması ve benzer bir çok sebepten dolayı eğitimde istenilen sonuca ulaşılamadı ve istenilen başarı elde edilemedi. Ayrıca bu konuda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk büyük bir tecrübesizlik sergiledi. Selçuk’un kendi iradesi yahut başkasının dayatması ile eğitimde sık sık karar değiştirmesi, aç kapa gibi birçok gelgitler yaşatması, her seferinde ders yılının bitimine bir buçuk ay kala öğrencilere ‘sınıf geçme’ müjdesi vermesi, öğrencileri ders çalışmamaya ve tembelliğe teşvik etmiştir. Bunun gibi daha nice akıl dışı kararlar alması, eğitimi yazboz tahtasına çevirmiştir.
Selçuk zamanında okullarda oluşan öğretmen ve personel eksikliği, derslik yetersizliği hat safhaya ulaşmıştır. Diğer taraftan pandemi süreci; sürekli ekran karşısında hareketsiz bir şekilde ders dinleyen öğrencilerin sosyal ve fiziksel hareketlerinin kısıtlanmasına, psikolojilerinin bozulmasına, zaman sınırlaması olmaksızın sabahtan akşama kadar online eğitim vermekte olan öğretmenlerin zihnen ve bedenen yorulmasına sebebiyet vermiştir.
Yukarıda sıraladığımız olumsuz hususlar, eğitimde telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Gerçek anlamda bu dönemde ülke olarak eğitimde çok şey kaybettik. Bugün itibarı ile kaybolan eğitimin telafisi için de bakanlıktan olumlu herhangi bir çaba göremiyoruz. Her ne kadar bakan değişse de yeni bakanın Ziya Selçuk’un yardımcısı olması sebebiyle insanların kafasında, aksaklıkların devam edeceği kanısını uyandırmaktadır. Eğitimde yaşanan bu olumsuzlukların faturası yıllar sonra ülkemiz için ağır olacaktır. Halbuki bir ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde ileri medeniyetler seviyesine yükselmesinde eğitimin büyük önemi ve katkısı vardır. Dünyanın bugünkü teknolojiye ve uygarlık seviyesine ulaşmasının yegane kaynağı eğitimdir. Bu nedenle DEVA partisi olarak bizler eğitime büyük önem veriyoruz. Bugün ülkemizin karşı karşıya kaldığı birçok kronik sorunun tek çözüm yolunun eğitim olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle iktidarımızda eğitim en öncelikli ele alacağımız alan olacaktır. Bugün eğitim öğretim sistemimizde yaşanan sorunların temelinde, eğitim sistemimizin konjonktürel, siyasi ve ideolojik bir çatışma alanı haline gelmesi yatmaktadır. Demokrasi ve Atılım Partisi olarak bu yaklaşımı temelden değiştirmeyi ve insanı merkeze alan, dijital çağın ihtiyaçlarına uygun, üstün nitelikli öğretmen ve öğrenci yetiştiren, fırsat eşitliğini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan, kapsayıcı ve hayat boyu devam eden bir eğitim ve öğretim sistemini hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
Sıtkı Kars
DEVA Partisi Konya Eğitim Politikaları Başkanı
SONRAKİ HABER
Her Geçen Gün Daha Zorlaşıyor!
Sık Sorulan Sorulara Cevaplar
