Her Geçen Gün Daha Zorlaşıyor!

Eğitim öğretim yılı başladı. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve Milletimiz için hayırlı olsun. Zor şartlar altında geçen 2020-2021 yılı sonrası 2021-2022 yılı birçok zorlukları beraberinde getirecek. Aşıya bağlanan umutlar aşı oranı artmasına rağmen hastalığın ve ölüm sayılarının artmasını önleyemedi. Hastalığın seyrinin ağırlığını azalttığı şeklinde tıbbi gözlemler mevcut. Bunun yanı sıra hastalığa yakalanıp ölümle neticelenen vakaların aşısız olduğu yolunda yine yayınlar mevcut. Hasılı, aşılısıyla aşısızıyla, PCR’ı ve antikoruyla bir eğitim öğretim yılına başladık. Rehber yayınlansa da nasıl uygulanacağı yaşayarak görülecek. Sınıf sayısı kalabalık devlet okulları başta olmak üzere sınıf sayılarının azaltılıp gerekirse ikili öğretime geçilerek insanlar arası teması mümkün olduğunca azaltarak eğitimi sürdürmek daha doğru bir yol olurdu ama maalesef planlamalar öyle olmadı.

Enflasyon ve hayat pahalılığı insanımızın belini bükmeye devam ediyor. Üretici ve tüketici enflasyonları arasında oluşan ciddi fark tüketicileri aleyhine olmak üzere fiyatları bir müddet daha artırmaya devam edecek. Enflasyonun da yukarıya doğru olan eğilimi insanımızın işini gittikçe zorlaştıracak. Yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek kur ülkemiz için baş edilemez bir sarmal haline gelmiştir. Merkez Bankası rezervleri tartışılmayacak bir şekilde bitmişken brüt rezerv açıklamaları kamuoyunu tatmin etmediği gibi ekonomi çevrelerini zaten tatmin etmiyor. Bu nedenle de yatırım ortamı hareketlenmiyor, işsizlik azalmıyor, kısacası tüm ekonomik göstergeler olumsuz seyrediyor. Bunları belirtmek te bazı gözü kapalılar tarafından “felaket tellallığı” olarak nitelendiriliyor.

Merkez Bankasının ilk para politikası kurul toplantısı ekonomimiz için bu anlamda önemli test olacak. Zira Sn. Kavcıoğlu göreve geldiği günden beri, yatırımcıları ikna edebilmek için faizi enflasyonun üzerinde tutacağı sözünü vererek geldi. An itibariyle TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon mevcut faizi geçti. Bakalım artırıma gidecek mi, giderse akibeti ne olacak… Genel Başkanımızın görev yaptığı yılların ekonomik başarılarına değindiğimiz zaman “Sn. Başbakan olmasaydı bu başarılar elde edilebilir miydi” diyen dostlara şunu tekrar tekrar hatırlatmak isteriz: Şu anda Sn. Genel Başkanımız ve ekibi muhalefette. Sn. Başbakan da tek yetkili Cumhurbaşkanı olarak daha da güçlenmiş şekilde ülkeyi yönetiyor. O zaman eğer keramet üst yöneticideyse haydi hodri meydan… Demek ki ortak akıl, istişare, güven, liyakat ülke yönetiminde önemli değerler. Onlar kaybolunca da başarısızlık kaçınılmaz oluyor.

İlimize dair birkaç konuya değinmek gerekirse de sağlık alanında salgın hastalık anlamında işler iyiye gitmiyor. Eğer çevre turistik illerden hasta almıyorsak, sağlık çalışanlarımızın tüm çabasına rağmen hasta sayımız sürekli artıyor. Bir yerlerde yanlışlar var. Acilen her anlamda koordinasyon şart hale geldi.

Asayiş olaylarında da maalesef ciddi anlamda artış göze çarpıyor. İlimize yeni sayılabilecek bir süre önce atanan İl Emniyet Müdürümüzün ve güvenlik teşkilatımızın gereğini yapacağından mutlaka eminiz ama “huzur kenti KONYA” maalesef bu özelliğini hızla kaybediyor. Esnafımızın yerel yönetimlerle gittikçe artan bir şekilde yaşadığı sorunları ilerleyen dönemde kamuoyu gündemine taşıyacağız.

Hayırlı bir hafta diliyorum.

Seyit KARACA

Deva Partisi Konya İl Başkanı