Kaz Gibi Yolunan Kazdağlarından Çavuşçugöl’e…

DEVA Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Kazım Torlak

Kaz Gibi Yolunan Kazdağlarından Çavuşçugöl’e…

Çanakkale ve Balıkesir arasında geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Kaz Dağları, Biga Yarımadası bölgesindeki en yüksek zirveyi de içeren bir sıradağı kapsıyor. “İda Dağı” olarak da bilinen Kaz Dağları, Yunan mitolojisinde birçok efsaneye konu olmuş ve bilinen tarihi M.Ö. 2000’lere dayanan bu tabiat harikası yer , kendine has bitki türleri ile zengin bir floraya ve kırmızı benekli alabalık gibi sadece orada yaşayan canlıları içeren faunaya sahiptir.

Kaz Dağları, doğanın içinde zihnimizi ve bedenimizi arındırmak için gidilebilecek yerler arasında ilk sıralara yer alır. Türkiye’nin oksijen oranı en yüksek bölgelerinin başındadır. Muhteşem orman manzaraları ile birlikte , Türk efsanelerinden Sarıkız ve Hasan ile Emine’ nin aşk öyküler olan muhteşem bir tabiattır.

En büyük özelliklerinden bir tanesi , Kaz Dağları bölgesinde yaşayan insanların bir çoğunun en az doksan yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürdüklerinin görüldüğü ve uzun ve sağlıklı yaşamın en büyük sebeplerinin , yaşam sürdürülen , her zerresinde Allah’ın yaratıcı suretinin işlendiği görülen bir tabiat harikası olmasıdır.

Ülkemizin en muhteşem tabiat alanlarından olan Kaz Dağlarının korunmaya devam edilebilmesinin tek gereği , gerek yer üstündeki ormanların , akarsuların ve yer altındaki su kaynaklarının korunmasına bağlıdır.

Kaz Dağlarını bu satırlar içerisine sığdırmak , anlatıp tasvir edebilmek mümkün değildir. “anlatılmaz sadece yaşanır” denilebilecek bir bölgedir. Yıllar önce gitmiş olduğum ve özellikle , Zeus altarı bölgesi, mıhlı çayı, şahinderesi, hasan boğuldu, kızılkeçili, zeytinli gibi harikaların bulunduğu Kaz Dağlarında “ Keşke buradan biraz oksijen doldurup götürme imkanım olsaydı” diye düşündüğümü hep hatırlarım.

Sevgili Dostlar ,

Kaz Dağlarının maalesef son yıllarda “Köz Dağları “ olarak anılmaya başladığını üzüntüyle belirtmek istiyorum . Kaz Dağları son birkaç yıldır , hem termik santral hem de maden işletmeleri için yavaş yavaş alıştırılmaya çalışıldığı , yaklaşık üç yüz bin adet kaliteli orman alanının söküldüğü ve çorak alanlar oluşturulduğunu görmekteyiz. Bu harika tabiat alanının yüzde yetmiş dokuzu hangi boş kafalar tarafından üretildiğini merak ettiğim , maden arama ve talan edilmek için ruhsatlandırılmıştır.

“Alamos Gold “ isimli çok uluslu altın arama şirketi maalesef yerli işbirlikçileri tarafından Kaz Dağlarına çağrılmış , üç yüz bin adet ağaç kesilmiş ve uzun müddet siyanür ile altın araması yapılmıştır.

Peki , Alamos Gold ve taşeron Şirketi Doğu Biga madencilik şirketine verilen arama ruhsatı ile birlikte bir yıl gibi bir süre içinde altıyüzonüç hektarlık alan üzerinde siyanür ile zehirlemeye başladığı bu alandan çıkartılabilecek olan altının maalesef sadece yüzde on luk miktarı Devletimizin Kasasına girebilecektir. Peki geriye kalan ?

Bölge insanının ve Çevre Platformlarının yoğun çalışmaları sonucu , Kaz Dağlarının “ Kaz gibi” yolunması esnasında Devlet yetkilileri tarafından “ Alamos Gold'un izin iptalleri yapılmıştır. Alamos Gold'un iş makinaları tahliye edilmiştir. Proje alanı, Orman Bölge Müdürlüğü'ne geçmiş, rehabilitasyon için bütçe ve ödenek planlaması başlamıştır ” yazısı paylaşılmıştır.

Peki bu tabiat harikası bölgeye bu süre içerisinde verilmiş olan zararın sorumlusu kimdir ? Bu kadar talan ve rant hesaplarından sonra bu meselenin burada kapatılmasına karşıyız. Kimler sorumlu ise hesabını mutlaka vermelidir…

Değerli okuyucularım ,

Konya’mızın ilçelerinden Ilgın’da bulunan Çavuşcugöl mahallesinde yine bir talan ve rant hesabı ile tarım arazilerinin termik santrale kömür temin etmek için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kamulaştırılmasına karar verilmişti . İktidarın bölge milletvekili ile bürokratlarının bölge insanlarının hak ve hukuklarını savunmaları gerekirken tehdit ve azarlama yoluna gitmeleri gerçekten üzücüdür.

Yavaş yavaş kurumaya yön tutan Çavuşcugöl ile ilgili olarak bir çaba ve bilimsel çalışmalar beklenirken , talan ve rant hesabı yapılması doğru mudur ?

Herkes şunu bilmelidir ki “ Yerin üstü , yerin altından daha değerlidir.”

Çavuşcugölü ‘ nün her konuda takipçisi olacağız.

Saygı ve dua ile.