Konya İl Başkanlığı

Huzurun Güvencesi Güvenilir Adalettir Huzurun Güvencesi Güvenilir Adalettir

02 Ağu 2021

DEVA Partisi İl Başkan Yardımcısı Osman Demirtaş

Huzurun Güvencesi Güvenilir Adalettir

30 Temmuz 2021 tarihinde Cuma günü Konya’da Dedeoğulları ailesinden 3’ü kadın toplamda 7 kişi psikopat bir cani tarafından vahşice katledildi. Yaşanan olayın 12 Mayıs 2021 tarihinde çok sayıda kişinin karıştığı bir kavganın devamı olduğu, 12 Mayıs’taki kavga sonrasında 7 kişinin tutuklandığı, bunlardan 5’inin kısa sürede tahliye olduğu, 2’sinin ise halen tutuklu bulunduğu anlaşıldı. Aslında 2 aile arasında yaklaşık 15 yıldır farklı sebeple husumet olduğu ilk adli vakıalarının da 10 sene öncesine dayandığı, çok sefer birbirlerinden karşılıklı şikayetçi oldukları sonradan edinilen bilgiler arasında.

Yaşanan hadisenin vahameti ve konunun bir Kürt-Türk kavgasıymış gibi gösterilmesine özel gayret sarf edilmesi sebebiyle olay bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. Öyle ki; henüz olayın üzerinden 1 saat geçmemişken, olayı genel başkan yardımcımız ve parti sözcümüz sayın İdris ŞAHİN’inin tarafımı arayıp, geçmiş olsun dileklerini sunup, olayla ilgili ayrıntılı bir araştırmanın yapılarak kendilerine rapor sunmamız istenildiğinde öğrenmiş bulundum. Olayın üzerinden 1 saat geçmemişken olay çoktan Türkiye’nin gündemi oturmuş bile.

Olay hakkında sahip olunan çok az bilgiyle çok fazla kanaat sahibi olan birçok kesim tarafından olay Türkiye’nin gündeminde bir bomba etkisi yarattı ve pek tabii biz Konyalıları ziyadesiyle üzmüştür. Ertesi gün yayınlanan olay anını gösteren kamera kayıtlarının medyaya servis edilmesi sonucunda olayın failinin 12 Mayıs’ta tutuklanan 7 kişiden biri olan ve daha sonra tahliye edilen Ayşe KELEŞ’in kardeşi Mehmet ALTUN olduğu anlaşıldı.

Konya yapı itibariyle uzun yıllardır dışarıdan çok fazla göç alan bir il. Üniversite okumak için gelen öğrenci kardeşlerimizin çoğu zaman memleketine dönmeyi tercih etmediği bir il. Tarihi boyunca birçok kültüre ev sahipliği yapmış ve yine bu tarihinden kaynaklı olarak her türlü farklılığa karşı hoş görüyle yaklaşan bir il. Öyle ki Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Ne olursan ol gel “ diyebilmesini sağlamış bir il. Çok sayıda farklı etnik kökene sahip insanın huzur içerisinde kardeşçe yaşayabildiği bir il.

Yaşanan hadise ne ırkçı ne de siyasi bir saldırıdır. Olay iki aile arasında meydana gelen komşu kavgasının bir sonucudur. Mayıs ayında gerçekleşen bir kavganın Temmuz ayında medyaya servis edilmesi aradaki husumetin boyutunu değiştirmiş ve adeta katliama davetiye çıkarılmıştır.

Tartışılması ve eleştirilmesi gereken gereken husus iki aile arasında 10 yıldır devam eden adli sürecin problemi çözmede yetersiz kalmasıdır.

İnsanlar adalet inancı ile adli mercilere başvurur. Adalete olan inanç yitirildiğinde ise kendi adaletlerini kendileri sağlamaya kalkarlar. Bu durum İnsanın doğası gereğidir. Şeriatın kestiği parmağın acımaması adalete olan güvenden ileri gelir. 10 senedir adli mercilere başvuruların yapılmış olması insanların problemlerini hukuk çerçevesinde çözmek istediklerini gösterir. Yargı sistemimiz 10 yıl boyunca iki aile arasındaki husumeti sona erdirebilecek bir yaptırımda bulunmadığı gibi kişileri suç işleme cesaretinden uzaklaştıracak etkili bir yaptırım da uygulayamamıştır.

Ceza yargılamasının asıl amacı kişiyi topluma geri kazandırmaktır. Bunu da her suç için belirlediği cezai yaptırımlarla sağlar. Henüz ortada böylesine bir katliam yokken iki aile arasında yaşanan önceki olaylarda etkili bir yaptırım süreci izlenmiş olsa hiç şüphesiz böylesine acı bir tabloyla karşılaşılmayacaktı.

Son yıllarda sürekli olarak siyasi saikler ile yapılan infaz kanunu değişiklikleri sebebiyle cezaların caydırıcılığı ortadan kalkmıştır. Öyle ki; 30.03.2020 tarihi öncesinde işlenen suçlar için 4 suç tipi ayrı tutulmak üzere 6 yıla kadar suçlarda failin cezaevinde yatması mümkün olmamaktadır. Hasmı tarafından bıçaklanan, yüzüne kezzap atılan, dolandırılan, malı hırsızlanan ve daha çokça suçla karşı karşıya kalmış kişilerin müracaat ettiği adli merciler faile hapis cezasını vermekte ve ancak hükümetin yaptığı kanun değişiklikleriyle bu kişiler cezaevi yüzü görmemektedir.

Bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda çok büyük güvensizlik duyulan yargı sistemi telefonla talimat aldığı sürece vatandaşın probleminin çözülmesi, hakkaniyete ve kamu vicdanına uygun adil yargılama süreçlerinin izlenmesi zor gibi.

Her türlü ayrışmadan uzak, kimlik siyasetine karşı çıkan Deva Partisi olarak, ülke gündemine bomba gibi düşen, hepimizin içini acıtan bu vahim olaya karşı acil olarak toplanılmış, genel başkanımız sayın Ali BABACAN, genel başkan yardımcılarımız, il başkanımız sayın Dr.Seyit KARACA, il ve ilçe yönetimlerimizle birlikte acılı aileye taziye ziyareti gerçekleştirilmiş ve bir takım temaslarda bulunulmuştur.

Ülkede etnik karışıklık çıkarmak isteyenler iki aile arasındaki bir husumeti kendilerine malzeme yapmaya çalışıyor. Yaşanan katliam üzerinden karışıklık çıkarmaya çalışanlara, olayı provoke edenlere ve yine siyasi çıkarları için bir malzeme olarak kullananlara bu milletin artık prim vermeyeceği aşikardır.

Bağımsız, tarafsız ve güçlü bir yargı huzurlu toplumun güvencesidir. Sağlam yargı barışın güvencesidir.

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #HUKUK

SONRAKİ HABER

Başımız Sağolsun.

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

02 Ağu 2021